![]() | ||||||||||
| ||||||||||
| ||||||||||
HABER ARAEN ÇOK OKUNANLARGALERİ |
![]() Obaların Kızları
Toprağı sel kürüdü
YAKIMIN (MANİ) HİKAYESİ:
Kazancı yaylalarında, halen yıkıntıları bulunan ve isimleri dillerde dolaşan yaklaşık 52 adet yurt yeri (oba) ve bu yurtlarda yaşamış obacılarla ilgili bilgilere “ Obalarımız ve Obacılık Kültürü “ isimli yazımızda yer vermiştik. Geçmiş zamanlarda, kasabamızın kızları, ailenin erkek çocuklarına göre çok fazla işle meşgul olurlar ve sayısız sorumluluk üstlenirlerdi. Tarla, bağ, bahçe ve yayla işleri, ev işleri ve obacılık uğraşı dahil bir çok alanda zahmetli görevler kızları beklerdi.
Kızların obaya gidiş-gelişleri, obalarda geçen günler ve her türlü eğlence yıllarca konu edilirdi. Obacılar, genellikle obada yatar, sabahleyin otlaktan dönen davarı sağar, gerekli işlemlerden sonra yollara düşerek köye gelir, akşamüstü, tekrar oba yollarında olurlardı. İşte, bu normal düzen bazen bozulur, obacıların köyde kalmak zorunda kaldıkları gün, sabah süt sağma zamanına yetişmeleri için, sabah ezanıyla birlikte yola çıkmaları gerekirdi. Bazen de, akşam işlerini tamamladıklarında gece eve dönmek zorunda kalırlardı.
İlkbaharla birlikte dağlardaki yerlerini alan çobanların obaları bu karmaşık faaliyet ortamında zamana karşı yarış halindeyken, ilkbahar yağmurları yağar ve tüm toprağı kürüyerek (süpürerek) bir yerden başka bir yere yığardı. Bu yağmurlu günlerde, dağların tepeleri ve goyaklar (vadiler) sis ve dumanla kaplanırdı. Her türlü güçlüğe rağmen görevlerini yapmak zorunda olan obacılar, köye uzaklığına göre, sabah işleri için, ezandan önce yola çıkarlardı. Bu durumlarını gören bir Manici yağmur ve sellerin aktığı, çevreyi dumanların kapladığı bir günün gecesinde, uzak obalardan olan Yalak Yurt obası obacılarının erkenden yola koyulmaları ve telaşla yamaçları tırmanmalarını satırlara dökmüş ve bu manimiz ortaya çıkmıştır.
Bu maniyi, yedi yaşından evlendiği zamana kadar, çocukluk ve gençliğini muhtelif obalarda geçirmiş olan, günümüzün yaşayan birkaç eski obacısından biriyle yaptığım görüşmede derledim. Maninin kim tarafından ilk olarak söylendiği bilinmemektedir. Bu güzellikleri üreten ve yıllarca hafızasında tutarak günümüze ulaşmasını sağlayan tük Kazancılılara saygılar sunuyoruz. Bir başka manide buluşmak dileğiyle….. Derleyen: Av. Naci SÖZEN, Mart 2008 / ANKARA Bu haber 1518 defa okunmuştur.
|
SON YORUMLANANLAR
|
||||||||
© 1999 - 2018 Sitedeki isimler, içerik ve fotoğraflar izinsiz kullanılmaz. Haber ve yorumlar sahiplerine ait olup, sitemiz herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |