| ||||||||||
| ||||||||||
EN ÇOK OKUNANLAR |
![]() GELİN KAZANCI İÇİN BİRŞEYLER YAPALIM
Biz bizden sonraki kuşaklara ne aktaracağız? Eskiden Kazancı da dışarıdan evlenen yoktu. Şimdi ise Türkiye’nin dört bir yanına kızlarımızı verdik, gelinler aldık. Doğan çocuklarımız bırakın araziyi, akrabayı, amcayı, halayı teyzeyi tanımıyor. Bu kişilere neyimizi nasıl tanıtacağız? Sevgili Hemşehrilerim. Kazancı ve etrafı güzel bir yer. Şimdiye kadar Vatanımız Anadolu, Memleketimiz Kazancı dedik. Yaşlılarımızı birer biber kaybediyoruz. Dün yaylalarımız ekiliyordu. Kırlarımızda keçi sürüsü dolu, tarlalar, koyaklar ekiliyordu. Yaz aylarımız kırda, yaylada geçerdi. Hayat zor fakat çok güzeldi oralarda. Bunlar bizim kuşağın hatırladıkları, bildikleri. Ancak hepimiz Art beleni, Alin, Toras, Popas, Kilise vs. deriz. Oralarda eskiden Romalılar yaşamış, Selçuklular veya Karamanoğulları yaşamış deriz. Bunlar kaynak kitaplardan, araştırmacıarın yazdıklarından bilinenlerdir. Mesela Hemşehrimiz Karamanlı İslam Tarihinden Prof.Dr. Ramazan BOYACIOĞLU (1947-2003) Memleketimizde bizden önce gelenlerden bahsederken ; Nûre Sofu (Nureddin), o zamanlar yayılmakta olan Babâî tarikatına girerek Türkmenler arasında kendisini tanıtmış ve etkili bir kişi olmuştur. Oğullarından Karaman, babasının nüfuzundan yararla anarak durumunu güçlendirmiş ve bu arada Moğollar karşısında 1243'te Kösedağ savaşını yitiren Anadolu Selçukluları zayıflayınca, gücünü ve önemi daha da artmıştır. Selçuk hükümdarı II Kılıç Arslan (1155-1192), Kilikya ucunda tehlikeli bir sınıra yerleşmiş olan Karamanlıların karşı bir olay çıkarmamaları için 1256 yılında Karaman Bey'e Kilikya ile Konya sınırları arasında Ermenek beyliğini tımar olarak vermiştir. Bunun sonucunda da Karamanoğulları Devletinin temeli atılmıştır, der. Yalnız bu tarihçiler, bu hocalar hiçbir zaman Kazancıya gelmedi. Buraları gezmedi. Biz bizden sonraki kuşaklara ne aktaracağız? Eskiden Kazancı da dışarıdan evlenen yoktu. Şimdi ise Türkiye’nin dört bir yanına kızlarımızı verdik, gelinler aldık. Doğan çocuklarımız bırakın araziyi, akrabayı, amcayı, halayı teyzeyi tanımıyor. Bu kişilere neyimizi nasıl tanıtacağız? Pekala bize düşen nedir. Ne yapmalıyız. Ben kendi adıma söylüyorum. Kazancıya geldiğimde ilk işim araziyi bilenlerle gezmek olacak. Bahsedilen bu yerlerin videosunu, fotoğrafını çekmek, bunun üzerinde ilmi araştırmalar yapmak olacak. Neden mi? Bakın her gün yeni bir haber, yeni bir araştırma sonucu yayınlanıyor. Bir örneğini aşağıya aldım. Bir okuyun. Bingöl’de bir baraj yapımı için kurtarma kazısı yapılıyor. Sonu. Mükemmel buluşlar. Şimdi bu neye yarar? Düşünün bizim yerimizde buna benzer iki yer bulunursa, ülkemiz içinden veya dışından buraları görmek için gelen insanlar olursa Kazancı’mızın durumu ne olur. Hep beraber kalkınır Kazancı. Örnekler ülkemizin her tarafında var. Üreticisi, esnafı herkes kazanır. Şu anda Hemşehrimiz aynı zamanda benim Üniversitede hocam olan Doç.Dr. Şükrü ÖZÜDOĞRU Burdur İli, Gölhisar İlçesinde Kübrya Antik Roma kentini’nin kazı başkanı. Bulduğu buluntu ve eserleri dünya ya tanıtıyor. Gölhisar İlçesine ne zaman gitsem her esnaftan, her vatandaştan sevinçlerini dile getiren sözler duyuyorum. Belediyesiyle, halkıyla herkes hocanın yanında. Yıllık en az yüzbin kişi ziyaret ediyor burayı. Gelin bu mutluluğu beraber yaşayalım. Araziye çıkan arkadaşlar gezdikleri gördükleri yerleri fotoğraflasınlar. Bizimle paylaşsınlar. Buraları araştıralım. Türkiye'de bulundu... TÜBİTAK harekete geçti: Milat'tan önce 2500 yılına ait olduğu ortaya çıktı ; Neresimi?
Bingöl'de yapımı süren Kalehan 2 Barajı nedeniyle sular altında kalacak alanda yürütülen kurtarma kazısında bulunan buğday tanelerinin, TÜBİTAK MAM laboratuvarlarında yapılan incelemede 4 bin 500 yıllık olduğu belirlendi. Dr. Öğr. Üyesi Abdulkadir Özdemir "Yapılan analiz sonuçları, Norik Höyük'ün milattan önce 2500'lere tarihlenen buğday tanelerinin, Bingöl'de en erken tarımın yapıldığı yerleşim yeri olduğunu kanıtlamıştır" dedi. Bingöl'ün Solhan ilçesinin Murat köyünde yapımı süren Kalehan 2 Barajı nedeniyle, sular altında kalacak alanda yürütülen kurtarma kazısında gün yüzüne çıkarılan buğdayların 4 bin 500 yıllık olduğu tespit edildi. Sevgiyle kalın. Yılmaz ORTA
Bu haber 5016 defa okunmuştur.
|
SON YORUMLANANLAR
HABER ARA |
||||||||
© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |